Avsnitt
-
Bu bölümde yalnızlık kalesinden dışarı adımını atmayan bir hayaletin gölgelerle olan dostluğundan, kasabalı muhafazakarlardan, orta sınıf bunalımından ve sanatın ev yapımı şarapla olan ilişkisinden bahsedilmektedir.
-
Bu bölümde İsveç'in kırsallarında aydınlanmanın peşinde koşan bir topluluğun saykodelik seansına katılıyoruz.
-
Saknas det avsnitt?
-
Bu bölümde hep birlikte Louisiana'nın izbe bir köyünde ansızın ortadan kaybolan kadınların izlerini sürüyoruz.
Toprağı kazdıkça ahali de yüzünü birbirine dönüyor. Dördüncü duvar yıkılıyor. Ve toprağın altından kocaman bir fil çıkıyor.
Koca köyün altında sere serpe yatıyor.
-
Filler The Miller'ın ilk bölümünde Danimarka krallığındaki bazı iğrenç adamlarla kısa görüşmeler yapıyoruz.
Görüyoruz ki Danimarka krallığında kokuşmuş bir şeyler var.
Neyse ki oralar bize çok uzak topraklar.
-
Bu bölüm ne hakkında?
Hiçbir fikrim yok.
Sevgiler.
-
Bu bölümde erillikten, hakikatin sözlük anlamlarından ve kıyamet sonrası senaryolardan bahsedilmektedir.
Liliput adam ve Cara Delevingne'e benzeyen kızın öyküsü de bölümde kendine bir yer edinmiştir.
Öyle bir bölümdür yani.
Falan filan cart curt.
-
Sıçmak istiyorsun.
-
Bu bölümde özetle İsmail YK'dan, köylü nihilistlerden ve kasabalı hayaletlerden bahsedilmektedir.
Kısaca boş konuşulmaktadır.
Sevgiler.
-
Bu bölümde özetle ağıtların ötekisinden, kırık darbuka eleminden ve alemin yurtsuz çingenelerinden bahsedilmektedir.
Ayrıca keyif pezevenkliği ve acıyla edilebilen dans çeşitleri de bölümde yer alan konular arasındadır.
Böyle.
Sevgiler.
Ayrıca sonda çalan için bknz. Dervish - Rodosto
Karanlık tınıların için teşekkürler sevgili Rodosto.
-
Bu bölümde ruhun tahribatını örtmek için yalancı bir persona yaratıp onu kibirden arınmış memelerle emziriyoruz. Yine de büyüdüğünde eciş bücüş bir ucubeye benziyor.
Kazı kürek derinlere iniyor. Baba ceketi omuzdan düşüyor. Hedonutopia söylüyor.
Teşekkürler Hedonutopia.
-
Bu bölümde özetle intihar düşüncesinin ağırlığından son anda kurtulup hakikate giden yolda sekerek yürüyoruz.
Sevgiler.
-
Bu bölümde monologların arasına anksiyeteler, panik ataklar falan sızıyor. Bazı şeylere çok az değiniliyor. Bazılarına hiç değinilmiyor. Thom Yorke şiir okuyor. Karıncalar evreni turluyor. Babam annesinin kanatlarına konuyor. Hayat devam ediyor.
-
Bu bölümde özetle meditasyondan, akışta olmaktan, terapi süreçlerinden ve Dracula'nın yalnızlığından bahsedilmektedir.