Avsnitt
-
Başıboş köpek sorunu bir dip dalga gibi büyüyor. Bir taraf köpek saldırılarından, çeteleşen köpek sürülerinden ve sokakların güvensiz hâlde olmasından şikayet ederken diğer taraf bunları bir kışkırtma olarak niteliyor, köpeklerin yerinin sokaklar olduğunu söylüyor. Tartışma giderek büyürken biz de daha önce bu konuyla ilgili doğru bilinen yanlışları ekrana getirdiğimiz bir bölüm hazırladık.
Ancak konu köpekler ve hayvan hakları olduğunda yanlış bilinenler bunlarla sınırlı kalmıyor. Medyada düzenli aralıklarla dile getirilen bir haber, saldırganlığı ile etiketlenmiş Pitbull’ların İngiltere’de çocuk bakıcılığı yaptığı. Peki tam bir kulaktan kulağa hikayesi olan bu konunun aslı ne? Propaganda serimizde anlattık -
Medyada çıkan haberlere, televizyonda izlediğimiz yorumculara ve politikacılara göre tüm dünya yaklaşmakta olan bir “gıda kıtlığı” ile karşı karşıya. Aslında bu uzun süredir, düzenli aralıklarla dile getirilen bir iddia.
Peki bir iddia olarak başlayan ve giderek ciddileşen gıda krizi doğal bir sürecin sonucu mu? Propaganda serimizde anlattık. -
Saknas det avsnitt?
-
Amerika Birleşik Devletleri, dünya üzerinde bireysel silahlanmanın en yüksek olduğu ülke. Küçük Silah Anketi adlı araştırma kuruluşunun yaptığı çalışmalarda ortaya çıkan sonuçlara göre ülke çapında şahıslarda bulunan, tabanca ve tüfek gibi ruhsatlı ateşli silah sayısı 393 milyon.
Haliyle ateşle silahla vurulma sonucu ölümlerin en çok yaşandığı ülke Amerika. Ülkede işlenen cinayetler, tüm suçların 3’te birini oluşturuyor. Ortalama bir tabancanın 200 dolar, ortalama bir tüfeğin ise 1500 dolar olduğu ülkede 2020 yılında en az 45 bin 200 kişi ateşli silahlarla vurulma sonucu hayatını kaybetti. Bunlardan yaklaşık 19 bin 400'ünün cinayete kurban gittiği, diğerlerinin ise intihar ya da kaza ile hayatını kaybettiği belirtiliyor.
Tüm bu atmosferin değişememesindeki en büyük etkense, ülkede son derece güçlü olan silah lobisi. Peki kim bunlar? Propaganda serimizde anlattık. -
“Makinedeki Hayaletler” ismini taşıyan video, bugüne kadar hazırlanmış ve psikolojik operasyonun boyutunu ifşa eden en cesur video. Sunumunda William Shakepesear'a ait “Bütün dünya bir sahnedir” sözleri alıntılanmış. Konuya psikolojik operasyon çerçevesinde baktığımızda ise bu alıntı çok daha derin bir anlam kazanıyor: Bütün dünya, kukla ustalarının sergilediği bir oyunun sahnesi...
Bu bakış açısını destekler şekilde video, ekrana şu soruyu getiriyor: “İpleri kimin tuttuğunu hiç merak ettin mi?” Merak ettiyseniz, Propaganda serimizde anlattık. -
Çok uzun süredir sosyal medyada sokak köpekleri tarafından saldırıya uğrayan, yaralanan ya da öldürülen insanların, çocukların haberleriyle karşılaşmaktayız. Bu üzücü manzaraların kiminde köpeklerin doğrudan saldırısını, kiminde köpekten kaçarken kaza geçirenleri, hatta kiminde yaşadığı stres neticesinde kalp krizi geçirenlere tanık oluyoruz.
Bir krize dönüşen bu durumun doğal bir neticesi olarak insanlar bir çözüm istiyor, seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Ancak sosyal medyayı dolduran bilgi kirliliği, bu sesleri duyulsa bile bulanık hâle getiriyor.
Biraz netleşmek adına, Propaganda’nın bu bölümünde, başıboş köpek sorunu hakkında yanlış bilinen doğruları konuşacağız. -
Pazarlama stratejilerinin havada uçuştuğu bu dönemde sosyal medyada etkili bir kampanya nasıl yürütülür?
-
Klişeler Arşivi'nde bu bölüm sosyal medya dünyasıyla hayatımıza yerleşen, aslında çok da yabancısı olmadığımız "ınfluencer" mesleği üzerine Sena Özyurt'la konuşuyoruz.
-
Tarih içerikli dizilerin neden bu denli sevildiğini hiç düşündünüz mü? GZT Tarih editörü Beyza Kirişçi'yle bu bölüm tarih dizilerinin ihtişamlı dönemini inceledik.
-
Klişeler Arşivi'nde bu bölüm insanlığın azılı klişesi, süper kahramanlar ve onların süper güçleri üzerine düşünüyoruz.
-
Kuzey Avrupa dendiğinde hemen herkesin aklına refah ve barış geliryor. Bir ülke özelinde konuşacak olursak da iki dünya savaşına da girmeyen İsveç bu kriterlere göre listenin en başında yer alıyor.
Çizilen İsveç tablosunda insanların eğitimden iş olanaklarına barınmadan geçime kadar hiç bir sorununun olmadığı, İsveç devletinin tüm bu sorunları çözmede örnek teşkil ettiği söylenir. Peki gerçekten böyle mi?
İsveç'in görünmeyen yüzünü Propaganda serimizde anlattık. -
Biyolojik olarak erkek doğan ve 2019 yılına kadar erkek takımında yarışan yüzücü Lia Thomas, kendisini kadın olarak tanımladığı için bu sene kadınlar kategorisinde yarıştı ve altın madalyanın sahibi oldu. Ancak ortaya, çıplak gözle dahi ortada bir adaletsizlik olduğunu gösteren bu fotoğraf çıktı.
Bu durum sosyal medyada tepkileri de beraberinde getirdi.
Peki bilim bu konuda ne diyor? “Ben kadınım” diyen birinin artık kadın kategorisinde yarışması haksızlık mı değil mi? Propaganda serimizde anlattık. -
Rusya’nın Ukrayna’ya yaptığı bombardıman sebebiyle haftasonu bir gazeteci yaşamını yitirmişken
ve savaş giderek daha fazla can yakıcı bir hâl almaya başlamışken; madalyonun öteki yüzünde, en az savaşın kendisi kadar tehlikeli bir boyuta ulaşan başka bir sorunumuz daha var: Rus karşıtı ırkçılık.
Ölmüş Rus sanatçıların savaş suçlusu ilan edilmesinden dükkanına “Ruslar giremez” yazısı asan Avrupalı esnafa kadar son zamanlarda medyada giderek artan şekilde yer bulan Rus fobisi, biraz trajikomik biraz da ürkütücü olmasının yanında giderek yükselen ve normalleşen bir ırkçılığın da resmini gösteriyor. -
Rusya-Ukrayna arasındaki mevcut durum, bugüne kadar mülteci karşıtlığına “demografimizi bozuyor, iş imkanlarımızı azaltıyor, suç oranlarını arttırıyor” gibi pek çok gerekçe getiren Avrupa’nın gerçek gerekçesini ortaya çıkardı: Sarışın ve mavi gözlü olmamaları.
Ukrayna'lı mültecilerin Avrupa kapılarına dayanmasının ardından Batı'nın mültecilere yönelik çelişkili yaklaşımı medyaya yansıdı. Muhabirler bu gelen mültecilerin Ortadoğulu mülteciler gibi olmadığını anlatma yarışına girdi. Gerekçe ise sarışın ve mavi gözlü olmalarının yanı sıra Avrupalılar gibi giyinmeleri, Avrupalılar gibi arabalara binmeleri ve hatta Netflix aboneliklerinin olması. -
Rusya’nın Ukrayna topraklarına yönelik işgal girişimiyle birlikte Batı ülkeleri peş peşe ekonomik yaptırım kararı açıkladı. Rusya ise bu açıklamalardan pek etkilenmemiş gibi görünüyor. Peki ekonomik yaptırımlar işe yarıyor mu? Geçmiş örnekler ve araştırmalarla anlattık. NATO neden izliyor? ABD neden Ukrayna'ya müdahale etmedi?
-
Tüm dünya televizyonlarımızın başına oturmuş göz göre göre gerçekleşen bir işgali canlı yayında izliyoruz. Kafamızda pek çok soru var ancak bu sorulardan belki de en önemlisi çok az dillendiriliyor: Moskova ve Kiev arasındaki yeni bir savaş Orta Doğu'da gıda kıtlığına neden olabilir mi?
Endişelenmemiz gereken cevabı Propaganda serimizde anlattık -
2002’de Hollanda’nın Lahey kentindeki Uluslararası Ceza Mahkemesi, Yugoslavya eski Devlet Başkanı Slobodan Miloşeviç’i Bosna savaşında müslümanlara karşı soykırım yapmakla suçladı. Daha önce iki kez savaş suçu işlemekle suçlanan Miloşeviç, ilk kez soykırım yapmakla itham edildi.
Bi’ saniye, başlıkta yazan konu bankalardı, bir soykırım suçlusunu neden anlatıyoruz? Hayır, doğru içeriktesiniz. Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin 2004 yılında yayınladığı rapor, tarihe diktatöryal uygulamalarıyla geçen pek çok devlet başkanının paralarını Avrupa merkezli bankalarda tuttuğunu ortaya çıkardı. Bu isimlerden biri de Miloşeviçti... Avrupa bankalarında tuttuğu paranın miktarı ise tahmini 1 milyar Dolar’dı.
Peki başka hangi diktatörlerin ve soykırım suçlularının paraları bankacılar tarafından akladı?
Propaganda’nın bu bölümünde bankacılık sisteminin karanlıkta kalan yüzünü konuştuk. -
Filmlerde ve dizilerde gördüğümüz budist rahipler, ruhsal dinginliği ve barışı öğütlüyor olabilir. Ancak gerçek hayatta işler böyle yürümüyor. Mynmar’ın Arakan bölgesinde yaşayan müslümanlar, bunun birinci elden tanığı... Yıllardır süren sistematik saldırılarla Budist çeteler, bölgede yaşayan müslümanları hedef alarak, tüm dünyanın gözü önünde sistematik bir soykırım politikası yürütüyor.
İşte bu müslümanlar yakın zaman önce ünlü sosyal medya platformu Facebook’a dava açtı. 150 milyar dolarlık tazminat talep edilen davada platform, müslüman karşıtı soykırımı, ayrımcılığı ve nefreti körüklemekle suçlanıyor. Peki Facebook bunu nasıl yaptı? Propaganda’nın bu bölümünde, Facebook’un bir karanlık yüzünü daha konuştuk... -
“Beyin fırtınası yapmak” Bu kalıbı hiç kullandınız mı? Eğer kullandıysanız, siz de akıl rahatsızlığı olan insanları rencide etmekten çekinmeyen, iğrenç, geri kafalı bir insansınız. Kime göre? Kanada Devlet Televizyonnu CBC’ye göre.
CBC bir makaleyle Kanadalıların bırakmaları gereken 18 kelimenin listesini yayınladı. Bu kelimelerden biri de “beyin fırtınası”. Makaleye göre bu terimi kullanmak, beyin hasarı olanlara veya nöro-çeşitliliğe sahip olanlara karşı duyarsızlık göstergesiymiş. “Kör nokta”, “ürkütücü”, “vahşi” ve “şantaj” kelimeleri, makalenin kullanılmamasını istediği diğer kelimeler.
Ortada, normal şartlarda gülüp geçeceğimiz bir içerik var ancak korkutucu olan, kelimelere açılan savaşın gerçek olması.
Propaganda'da bu hafta, kelimelere açılan savaşı ve 1984 romanını aratmayan ajandayı anlattık. -
Bugün, özellikle çocukları hedef alan cinsiyet değişimi propagandası Londra, Paris ve New York merkezli medya kuruluşlarının ana gündemlerinden biri. Konuşulmayan ise, madalyonun öteki yüzü.
Araştırmalar, cinsiyet bunalımı yaşayan çocukların yaklaşık %80'inin ergenlikten önce bundan çıktığını gösteriyor. Ancak bir kesim için bu pedagojik gerçek, hiçbir şey ifade etmiyor.
Sky News’in hazırladığı bir dizi mülakat, cinsiyet değişimi ardından bu kararından pişmanlık duymuş, orijinal cinsiyetine dönmek için yollar arayan binlerce gencin hayatını işliyor. Propaganda serimizde Murat Soydan anlattı... -
Modern tıbbın ve beslenmenin harikaları, insanlık tarihinin herhangi bir zamanından daha uzun bir yaşam sürdüğümüze inanmayı kolaylaştırıyor, ancak o kadar da özel olmayabiliriz.
Propaganda’nın bu bölümünde; halk arasında, hatta çeşitli televizyon kanallarındaki tartışma programlarında dahi yaygın olarak dile getirilen “insanlık ilerledi ve modernleşme sahesinde artık daha uzun yaşıyoruz” iddiasını inceledik.
Modern yaşamın sağlığı tehdit eden yanları, çoğunlukla birer sektöre dönüşmüş durumda. Tükettiğimiz besinleri üreten şirketler tükettiğimiz ilaçları üreten şirketlerle, ilaçları üreten şirketler araştırma ve raporları üreten üniversitelerle ortakken, insan ömrünün gerçek akıbeti üzerine gerçekçi bir tartışma yürütmek zor. Ancak Propaganda’nın bu bölümünde size, bu konuyla ilgili karşınıza çıkan haberleri okurken aklınızda tutmanız gereken pencere açtık. - Visa fler