Avsnitt
-
Villa Livia'nın büyülü bahçesine gireceğiz bugün birlikte🌿 Antik Roma'da trompe l'oeil (göz aldatmacası) tekniğiyle resmedilmiş bu viridarium, sahnedeki her bitki ve kuş türünün ayırt edilebildiği bir "botanik kataloğu" gibi🌿
-
Hollanda Doğu Hindistan Şirketi'nde asker ve botanikçi olan Georg Everhard Rumphius'u (1627-1702) konuşuyoruz. Ambon'un bitkilerini anlattığı Herbarium Amboinense kitabı, tüm Endonezya florası çalışmalarının temeli sayılıyor.
-
Saknas det avsnitt?
-
Agatha Christie'nin zehirli bitkilerle dolu bahçesinde dolaşacağız bugün. Huzurlu manzaraların güzelliğini uğursuz olaylarla harmanlayan yazarın gizemli olay örgüleri, onun bahçecilik ve botanik bilgisinin izlerini de taşıyor.
-
18. yüzyılın doğa bilimcilerinden Georges-Louis Leclerc, Comte de Buffon'u konuşuyoruz. Doğa tarihi, biyoloji, jeoloji ve diğer bilim dallarına dair Histoire Naturelle kitabındaki fikirleri, Lamarck'ı da ve Darwin'i de etkilemişti.
-
Yılın son programında evlerimizde görmeye alışık olduğumuz; bize hep şans ve iyilik getirdiğine, kötü enerjileri kovduğuna inandığımız Sanseveria bitkilerini, yani Paşa Kılıcı'nı konuşuyoruz.
-
Doğu Asya'daki bitki koleksiyonculuğundan konuşacağız. 1600'lerde ve 1700'lerde özel kataloglarda yayınlanan eski çizimler, bahçecilik kültürüne, çiçek yetiştiriciliğine dair ilk bilgi kaynakları olmaları açısından da önemli...
-
Avustralya'nın ilk yerleşimcilerinden biri olan, zorlu bir hayattan başarı öyküsü çıkarmış Georgiana Molloy'den konuşuyoruz. Georgiana Molloy, Batı Avustralya'daki Swan Nehri Kolonisi'ndeki bitkileri inceleyip toplayan botanikçilerden biri.
-
Maorilerin kutsal ağaçlarını konuşuyoruz; Pōhutukawa (Metrosideros excelsea), Tōtara (Podokarpus totara) ve Kauri (Agathis avustralis). Bir zamanlar Yeni Zelanda'da geniş ormanlar oluşturan bu ağaçlar, artık koruma altında.
-
Jan van Eyck'in (1390-1441) Ghent altarpanosunda yarattığı cennet bahçesinde geziyoruz. Onun benzeri görülmemiş gerçekçilik ve derinlik duygusu veren resimleri, OrtaÇağ florasıyla ilgili de çokça fikir veriyor.
-
Büyüleyici çiçeklerini gece açan iki kaktüsten konuşuyoruz. Biri, Antillerden, Orta Amerika'dan gelen Selenicereus grandiflorus ve diğeri de Amazon ormanlarının derinliklerinden gelen ayçiçeği kaktüsü, Selenicereus wittii...
-
Darwin'in hayranlık duyduğu bitkilerden, küstüm otunu (Mimosa Pudica) konuşuyoruz. Küstüm otu, harekete duyarlı olmasıyla, aşk bitkisi olarak anılmasıyla herkesin hayal gücünü ateşleyen bir bitki oldu yüzyıllar boyunca.
-
And Dağları halklarının 'Peru kabuğu' dediği Kınakına ağacını (Chinchona Officinalis) konuşuyoruz. Onun hikayesi, tıbbi keşiflerin, bitki casusluğunun ve sömürgeciliğin de hikayesi...
-
Hollandalı ressam, botanikçi ve böcek bilimci Otto Marseus van Schrieck (1613-1678) ve sotto bosco'yu konuşuyoruz. Orman altlarında yaşayan 'değersiz varlıkların' tehditkar öyküleri, hep bilim ve sanatın sınırlarında gezinir.
-
Adı Brunfelsia çiçeklerinde yaşayan Alman botaniğinin öncülerinden Otto Brunfels'in hikayesini konuşuyoruz. Üç ciltlik, tıbbi bitkilerin gerçekçi resimleriyle dolu "Herbarum vivae eicones" adlı kitabıyla biliniyor.
-
İki bitkinin hikayesi: İstanbul nazendesi gibi narin türleri de barındıran mürdümük (Lathyrus) ve küçük mavi kahramanlarımız Şirinlerin popüler yiyeceği, bizim dikenucu da dediğimiz Sarsaparilla (Smilax).
-
17. yüzyıl Fransa'sına uzanıp, suluboya gravürler eşliğinde XIV. Louis'nin kraliyet bahçesinden kimi şifalı bitkileri konuşmaya devam ediyoruz. Yolculuğumuza Alain Renaux'nun Louis XIV's "Botanical Engravings" adlı kitabı rehberlik ediyor.
-
17. yüzyıl Fransa'sına uzanıp, suluboya gravürler eşliğinde XIV. Louis'nin kraliyet bahçesinden kimi şifalı bitkileri konuşuyoruz. Yolculuğumuza Alain Renaux'nun Louis XIV's "Botanical Engravings" adlı kitabı rehberlik ediyor.
-
Azteklerin "yaşam kaynağı" dediği, çoğalma becerisiyle tüm dünyaya yayılmış mısırı konuşuyoruz. Binlerce yıl önce Mezoamerikan halkları için o kadar önemli olmuş ki mısır tanrılarına tapınılırmış.
-
Anadolu kestanesini (Castanea sativa) konuşuyoruz. Hem görkemli, hem cömert bir ağaç; bolca meyve veriyor. Tarih boyunca insanlar için bereketli bir gıda kaynağı olduğu için rızkı, bolluğu, uzun ömürlülüğü de simgeler.
-
Shakespeare bahçelerinde gezineceğiz bugün. I. Elizabeth dönemiyle özdeşleşen, kokulu çiçeklere, her yerde serpilen şifalı otlara ev sahipliği yapan bahçeler, Orta Çağ elyazmalarında resmedilen gizli bahçelerin uzantısıydı.
- Visa fler