Avsnitt

  • Gülizar Irmak, oyuncu, yazar, senarist ve proje tasarımcısı. Pek çok izlediğimiz projenin gizli kahramanı. Bu söyleşi, ‘hikâye geliştirme’, ‘tretman’,’proje tasarım’ ve senaryo yazmak üzerine çok yararlı bilgiler içeriyor. Ayrıca Gülizar Irmak ve Zeynep Atakan sektöre girmek isteyenlere ve senaryo yazmak isteyenlere faydalı olabilecek bilgiler paylaşıyorlar.

    GÜLİZAR IRMAK

    İzmir doğumludur. 1985 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi G.S.F. Tiyatro oyunculuk bölümünden mezun olmuştur. Aynı yıl, Devlet Tiyatro’larında sanatçı kadrosunda, oyuncu olarak çalışmaya başlamıştır. Ankara Devlet Tiyatrosu, Diyarbakır Devlet Tiyatrosu ve İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda oyuncu ve yönetmen olarak çeşitli oyunlarda görev almıştır.

    Yazdığı ilk oyun, “Hoşhoş Mahallesinde Curcuna” adlı çocuk oyunudur. Bu oyunla 1990 yılında Çankaya Belediyesi’nden “Övgüye Değer” ödülünü almıştır. Devlet Tiyatrosu’nun Edebi Kurul’undan geçmiş, kendisinin yazmış olduğu iki çocuk oyunu bulunmaktadır.

    Televizyon dizilerindeki oyunculuk kariyerine, 2010-2013 yılında, özgün öyküsü Coşkun Irmak’a ait olan “Öyle Bir Geçer Zaman Ki” dizisinde senaryo yazarlığı ile devam etmiştir. “Öyle Bir geçer Zaman Ki” dizisinin üç sezon “hikâye geliştirme ve tretmanlarını yazmıştır. Daha sonra, hikaye ve tasarımı kendisine ait olan, ve televizyonda yayınlanan “Bana Artık Hicran De” (2014), Çoban Yıldızı”(2017) ve Shtisel dizisinden uyarlanan “Ömer” (2023) dizisinin tasarım ve senaryolarını yazmıştır.

    2024 yılında Eksik Parça yayınlarından çıkan “Engelli Koşu” (Bir Senaryo Hikayesi) adlı kitabı yayınlanmış, okuyucuyla buluşmuştur.

  • Gürcan Keltek,

    Çağımız bağımsız sinemasının önemli yazar ve yönetmenlerinden birisi. Sinema eğitimi almaya başladığı yıllardaki kariyerinde pek çok değerli yönetmenle çalıştı ve yine klipler, kısa film ve çok sayıda ödüllü belgeseller yönetti. 2017 yılında yaptığı Meteorlar tüm dünyada büyük ilgi gördü dünyanın saygın festivallerinden ödüller kazandı. Yine ardından yaptığı kısa belgesel Gulyabani dünyada büyük ilgi gördü. Bu sohbet haziran ayında yapıldı. En son yaptığı kurmaca filmi ‘Yeni Şafak Solarken’ post prodüksiyon aşamasındaydı. Yeni Şafak Solarken dünya prömiyerini Locarno Film Festivalinde yaptı.

    Ve’ Boccalino d’oro Film Critics Award Best Film’ ödülünü kazandı. Ardından Adana Altın Koza ’da ‘En iyi görüntü yönetmeni’ ve ‘En iyi müzik’ ödüllerini kazandı.

    Gürcan Keltek ve Zeynep Atakan bu sohbette, sinema filmi yaparken tüm zorluklara karşı nasıl yol aldıklarını konuşuyorlar. Dinleyenler ve izleyenler için cesaret veren bölümlerden biri..

  • Saknas det avsnitt?

    Klicka här för att uppdatera flödet manuellt.

  • Bu haftaki konuğumuz Varol Yaşaroğlu. Animasyon ile ilgili harika işler yapan birisi. Pek çok öncü yaratıcı işin sahibi. Çocukluk yıllarından itibaren çizmeye olan tutkusunu hayatının merkezine koyan ve animasyon alanında değerli markalar yaratan Varol Yaşaroğlu, Zeynep Atakan ile bu sohbetin cesaret verici ve motivasyon yükseltici değeri çok yüksek… Özellikle animasyon alanına ilgi duyanlar için çok özel bir bölüm.

    VAROL YAŞAROĞLU

    1968 yılının Mart ayında İzmir'de doğdu.

    İzmir Atatürk Lisesi’ni bitirdi. İ.T.Ü İnşaat Mühendisliği'nden 1989 yılında mezun oldu. İ.Ü. İktisat Fakültesi-Para Banka Bölümü'nde master yaptı.

    “Bilişim dünyası ile mizah dünyasını birleştiren” kreatif uygulamaları ile özelikle TV, internet, mobil ortamlarında, yazılı ve görsel mecralar için projeler üreten Grafi2000 Prodüksiyon firmasının kurucusu.

    Firması ile "Grafi2000.com - İnternet sitesi", "Koca Kafalar ile Baba Haber Bülteni - TV Programı", "Öyle Bir Geçer Zaman Ki - TV Dizisi, Fırıldak Ailesi", “Kral Şakir” “Süper 1 Takım”, “Çürük Ali ve Mikrop Necati” dizileri ile “Fırıldak Ailesi” ve “Kral Şakir” sinema filmleri gibi birçok projeye imza attı.

  • Müge Turalı ile Zeynep Atakan bu sohbeti 2024 yılının temmuz ayında gerçekleştirdiler. Sektörde pek çok kişi bilir ama bilmeyenler için belirtelim, onlar kız kardeş olmalarının yanı sıra farklı türlerde üretim yapan başarılı iki yapımcı. Çekim yapıldığı gün, programın formatı gereği sektörel konuları konuştular. Program kurgulandı ve yayın tarihi yani

    10 Ekim 2024 Perşembe olarak belirlendi. Zeynep Atakan bunu görünce çok sevindi ve ablasını arayarak ‘şansa bak bizim program 10 Ekim’de yayınlanacak’ dedi. 10 Ekim’in anlamı annelerinin doğum günüydü. Hatta programı onun 92.yaşını kutlarken dinlemeyi/izlemeyi hayal ettiler. Ama 6 Ekim 2024 akşamı anneleri yaşama veda etti.

    Bu nedenle Müge ve Zeynep annelerinin anısına yayınlıyor. Annelerinden her yaptıkları iş sonrası aldıkları o güzel enerjili telefonu artık alamayacaklar… Ama biliyorlar ki anneleri onları bu kez gökyüzünden mutlulukla izleyecek…

    Program, bildiğiniz formatta. Ama bu kez iki kız kardeş ve iki meslektaş. Ve çok keyifli, bilgilendirici…

  • Yeni kuşağın başarılı yönetmenlerinden Ali Kemal Güven, lise yıllarından itibaren film çekmeye olan merakını, öğrenciliğinde Yıldız Kenter’in telefonunu arayıp rol teklif edişinden Amerika yıllarına, olumsuz cevaplara karşılık inandığı her şeyi bir şekilde gerçekleştirmesini ve en önemlisi şu dönemde film yapabilme konusundaki deneyimlerinin yer aldığı çok özel bir söyleşi gerçekleştiriyor.

    ALİ KEMAL GÜVEN

    1986 yılında İzmir'de doğdu. Long Island Üniversitesi, Medya Sanatları bölümünden mezun oldu. Oyunu, “Fatima’nın Erkekleri” İstanbul Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelendi. Kısa filmi, “Cahide Devekuşu’nun Açık Evliliği” BluTV’de yayınlandı. Duygu Asena'nın “Aslında Özgürsün” romanını Gain platformu için dizi olarak senaryolaştırıp, ilk sezonunu yönetti. Uzun metraj filmi, “Çilingir Sofrası”yla İstanbul Film Festivali’nden Jüri Özel Ödülü, Adana Altın Koza’dan Siyad En İyi Film Ödülü ve SİYAD’dan da Ahmet Uluçay Umut Ödülü kazandı.

  • Gizem, öne oyuncu kimliğini koyan birisi ama pek çok konuda farklı üretimler yapıyor.

    Program tasarımları, sunuculuk, eğitmenlik ve sivil toplum alanında mesleki fayda yaratacak çalışmalara öncülük ediyor. Çok sürükleyici ve bilgi dolu bir sohbet gerçekleşiyor.

    Gizem Erman Soysaldı kimdir?

    İzmir’de doğdu.14 yaşında profesyonel olarak tiyatroya başladı.

    Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (Mülkiye), Uluslararası İlişkiler Bölümü'nü bitirdi.

    Şahika Tekand Studio Oyuncuları'nda oyunculuk eğitimi aldı.

    Uluslararası tiyatro ve dans festivallerinde sahneye çıktı.

    2011'de başladığı sinema kariyerinde ‘İstanbul Aku Datang, F Tipi Film, Sürgün, Fremdkörper, Güzelliğin Portresi’ gibi filmlerde rol aldı. ‘İçerdekiler’ filmi ile 25. Adana Film Festivali'nde 'Yardımcı Rolde En İyi Kadın Oyuncu', ardından 24. Nürnberg Türkiye Almanya Film Festivali’nde ‘En İyi Kadın Oyuncu’ ödülünü kazandı. Aynı zamanda filmin ortak yapımcılarından biridir.

    Televizyonda son olarak Yalancı dizisinde ana kadroda yer aldı.

    2014-2016 yılları arasında 'Tel Dolap' programının, 2023-2024 sezonunda 'Yürüyerek Gel' programının yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlenmiştir.

    Maltepe Üniversitesi'nde kamera önü oyunculuk dersi vermektedir.

    Oyuncular Sendikası, Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Iş Yerinde Taciz ve Mobbing ile Mücadele Grubu'nda çalışmalar yürütmektedir.

  • Doğu Demirkol

    Doğu Demirkol ile oyunculuk, stand up, senaryo yazmak üzerine başlayan sohbette hayata dair pek çok konuda sohbet ediyoruz. Ahlat Ağacı filmine dair anekdotların bolca konuşulduğu, yaşamı, ailesi, gözlemleri, gelecekteki projeleri üzerine çok keyifli bir sohbet gerçekleşiyor.

  • Adı gibi birisi Harika… Hiç kolay olmadı onun içinde kariyer yolculuğu… Çok genç yaşta sette yönetmen asistanı olarak başlayan hikayesi, bir dolu ödül, üretim ile devam ediyor.

    Oscar Akademisine Türkiye’den davet edilen ilk isimlerden biri olması, kast direktörlüğü mesleğine verdiği emekler düşünülünce şans değil. Kendi emekleriyle adım adım yürünmüş bir yol. Kast direktörlüğü konusunda yanlış bilinenler, ajans, menajer gibi kavramlarla karıştırılmaması için büyük çaba gösteriyor. Aynı zamanda yazar, aynı zamanda yönetmen ve adı gibi harika bir senaryo okuyucusu. İnandığı her şeye sonuna kadar destek veren, açık sözlü ve aşırı yardımsever birisi. Ama benim için en önemlisi, Harika çok değerli bir kalp, iyi yürek ve ne şanslıyım ki beni arkadaşım. Bu bölümü özellikle yönetmen, yapımcı ve oyuncular için öneriyorum.

  • Müge ile ilk karşılaşmamız 2008 idi. Acayip becerikli, donanımlı bir film insanı görmüştüm karşımda. Yıllar içinde çok güzel yapımlara imza attı. Film dünyasında yoktan var eden ve her yere yetişen bir yapımcı. Benim yeni kuşak yapımcılar arasında yolculuğunu ilham alarak izlediğim birisi. Başından sonuna kadar nefes nefese yaşanmış bir deneyimler dizimi. Türkiye’de yapımcılık kavramı konusunda tamamen aynı bakış açısında olduğum Müge’nin deneyimleri pek çok kişinin yoluna ışık tutacak. Hamileliğinde dokuzuncu ayın sonuna kadar çalışan, prensipleri ile menfaatleri arasında tercih yapması gerektiğinde prensiplerinden ödün vermeden masadan kalkabilecek cesarette birisi… Ayrıca bu bölümde Müge’de bana bir soru sordu. Bizim işimizin çok eğlenceli olduğunu düşünenler mutlaka dinlemeli…

  • Hayatın bizi karşılaştırmasına hep teşekkür ettiğim birisi… Tanışmamızın ardından çok hızlı üretmeye ve paylaşmaya başladı. Kendisi uzun yıllar kamera arkasında film ve tv dizilerinde emek verdi. Sonra kendi projelerini gerçekleştirdi. Bir filmi baştan sona her şeyi ile tasarlayıp yapabilen ve bunu yaparken sükunetini koruyan birisi… 2020 ‘den itibaren Free Fun, Bir Annenin Sonatı gibi sıra dışı, özgün kısa filmleri üretti. Ayrıca yeni kuşak yönetmenlere yaratıcı yapımcı olarak destek veriyor. Yazıyor, çiziyor ve üretiyor... Hiç ara vermeden üretmeye devam ediyor. Çok yaratıcı projeleri var, hepsinin hayata geçmesi için çalışıyor ve deneyimliyor. Kendisinin ilk uzun metrajlı filmini heyecanla bekliyorum.

    Fehmi’nin yolculuğu, ilginç olduğu kadar heyecanlı detaylar ile dolu…

  • Bennu yetenekli, başarılı, çalışkan ve üretken bir oyuncu ama aynı zamanda benim çok sevgili arkadaşım. Ne mutlu ki, onunla çalışabilme fırsatım oldu. Zarafetine bir kez daha hayran kaldım. Onun için onunla ilk sezonda konuk etmek istedim… Çünkü bu hızla ilerleyen dünyada, mesleki adımların sonuç değil, süreç odaklı olması çok önemli.

    Sahnede ve ekranda canlandırdığı karakterler o kadar gerçek ki, sanki o karakterler hep hayatımızda olan birileri gibi…

    Onca ödül, başarı, üretkenliğe karşı hiç değişmeyen mütevazılık, vefa ve yardımseverlik onu en değerli kılan özellikleri. Bu bölümde Bennu’nun kendi kuşağımdan olması, pek çok anıyı ve uzun yıllar için sektörün dönüşümüne de kendi tarafımızdan bir hafıza oluşturduk. İyi dinlemeler…

  • Hani bazı insanlar vardır, ilk karşılaştığında aslında çok önceden tanışmışsın gibi gelir.

    İlksen Başarır ile ilk karşılaşmamız, benim izleyici olduğum bir ödül töreninde, ödül almak için sahneye çıkması ile oldu. Gözlerinden ışık saçan, kararlı, heyecanlı, insana umut veren bir yönetmen. Ekibi ile iletişimi muhteşem. ‘Ben’ demiyor, ‘biz’ diyor… Çok etkilendim. Ardından tanıştık ve arkadaş olduk. Ben onun tüm çalışmalarını ilgiyle takip ettim. Sadece sinema alanında değil, tiyatro, sosyal sorumluluk, sanat yönetmenliği gibi birçok alanda çok üretken bir yönetmen… Sohbetimizde tüm bu konular ve son 15 yıldır Türkiye’de üretim yapma süreçlerini, değişen dünyayı her yönünü konuştuk.

  • Bu sohbeti gerçekleştirmeyi çok istedim. Kendisi ülkenin değerli avukatlarından ama aynı zamanda sıra dışı bir kariyer hikayesi var. Bir bakıyorsun bir duruşma salonunda, başka bir gün kendi yazıp yönettiği ve oynadığı oyunuyla dünya turnesinde. Sonra birden bir ortak yapım platformunda yapımcı olarak yer alıyor. Hollanda’da stand up kulübünde sahne alıyor ve aşırı ilgi görüyor… Bütün bunları bu genç yaşında yapmak hiç kolay değil.

    İşte bütün bu yolculuğu, gelecekte yapacaklarını, her şeyi konuştuğumuz bir bölüm oldu. Kesinlikle ilham verici…

  • Mehmet Ada ile uzun bir tanışıklık dönemimiz var. Onun kariyerinin ilk dönemlerine şahitlik etmiş biri olarak her zaman başarılarıyla mutlu oldum. Hep çok bilgili, araştıran, kararlı ve hep çok donanımlıydı. Onun için şehir değiştirerek İstanbul’da kariyerini Yönetmenliğe geçiş gününü dün gibi hatırlıyorum. Ve ardından her seferinde daha ileriye giden başarılı işler… Kendisinin aynı zamanda çok farklı uzmanlık alanları ve girişimleri var. Pek çok konuyu konuştuğumuz ve bizim de keyif aldığımız bir sohbet oldu.

  • Melikşah, yeni kuşaktan pek çok farklı disiplini bir arada yürütebilen birisi. Yazarlık, senaristlik, yönetmenlik, oyunculuk, stand up, sinema yazarlığı sadece bizim bildiklerimiz… Ayrıca tanıdığım en müthiş sinefil. Zerafetini, saygısını, sevgisini hep koruyan çok kıymetli bir ruh…

    Onunla bir dolu alana girdiğimiz ama temelinde hep sinemanın olduğu uzun bir sohbet gerçekleştirdik.

  • Ceylan, 2.bölümün konuğu olsa da ilk çekimimizi onunla gerçekleştirdik. Ceylan, bir dolu yeni işi yapan cesaretli, denemekten hiç yılmayan ve bu süreçte çıtasını hep daha yukarı çıkaran bir girişimci, yapımcı… Kitapları var, filmleri var, senaryoları var ve harika işler üreten bir fotoğraf & film prodüksiyon stüdyosu sahibi… Ayrıca şahane bir anne. Her şeyi tüm detayları ile konuştuk. Ve benim pek çok işimin uğuru olarak ilk çekimin onunla olması beni çok motive etti. Ceylan’ı henüz tanımayanlar tanısın, çok seveceksiniz…