Avsnitt
-
Hrant Dink Vakfı tarafından İstanbul’da düzenlenen 'Tarihi Yeniden Keşfetmek: Arşivler, Hafıza ve Siyaset' başlıklı panel etkinliğinin moderatörü Ayfer Bartu Candan ile konuşuyoruz. Resmi tarih anlatısında yok sayılan halkların, toplulukların, kimlik gruplarının, bireylerin geçmişlerini miraslaştırma çabasının öneminden yola çıkan bu panelde bireysel ve kurumsal arşivler üzerine çalışmalar ve savaş ve yıkım gibi olağanüstü koşullarda ya da siyasi baskı ortamlarında hafızanın nasıl kayda alınabileceği sorusu ele alındı.
-
Konuklarımız Avukat Tuncay Koç ve Kaş Çevre ve Kültür Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akoy ile ‘Orman Parkları’ adı verilen orman alanlarının konaklamalı ve konaklamasız rekreasyonel kullanımlar için ticari olarak işletilmesinin önünü açan ve kiralama yetkisini Kültür ve Turizm Bakanlığına devreden Orman Parkları Yönetmeliği’ni konuşuyoruz.
-
Saknas det avsnitt?
-
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 31 Ekim’de açıkladığı Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarını kültür ve sanat odaklı olarak yeniden işlevlendireceklerine dair planlarını ele alıyor ve bu yaklaşımda kültür ve sanatın nasıl görüldüğünü, kültür etkinliklerine, müzelere ne tür roller yüklendiğini, sorgulamaya çalışıyoruz.
-
Antakya’dan iki sanat kolektifi Antakya Performative Collective ve Janus Artzine ortaklığında, çoğu Antakyalı olan farklı disiplinlerden sanatçıların depremin özneleri olarak hala akut ihtiyaçlarının da devam ettiği post travma sürecinde kendilerinden yola çıkarak yarattıkları ‘Sıfır Noktasında Sanat’ projesi; Antakya’nın iyileşme sürecine sanatı aracı kılarak, sanatçıların bakışıyla durumu anlayarak, katılımcılara başka türlü bir ifade alanı açarak, bir arada güçlenmek, iyi olma haline katkıda bulunarak iyileşme niyetiyle yola çıkmış bir girişim.
Bu girişimin kurucularından Melisa Kurtuluş ve gerçekleştirdikleri sanat atölyelerinin birinin yürütücüsü fotoğraf sanatçısı Murat Germen ile sanat yoluyla iyileşme kavramını ve sanat için Antakyalılarla bir araya geliş süreçlerinin yol açtığı konuşmalardan çıkan başlıkları ele alıyoruz.
Açık Radyo susturulamaz! Açık Radyo her zaman açık kalacak! Açık Radyo Yayınları devam edecek.
-
Antakya’nın tarihi kent merkezini ve yakın çevresini kapsayan Antakya Koruma Amaçlı İmar Planları yakın zamanda onaylanarak askıya çıktı. Planlarla ilgili Şehir Plancıları Odası, Mimarlar Odası’nın birinci itirazı ve eleştirisi planların ne yapım, ne de itiraz sürecinin halkın ve paydaşların katılımına açık olmadığı idi. Halkın katılımının sağlanmadığı bu planlar, büyük ölçüde yıkılmış ve ardından dümdüz edilmiş Antakya tarihi merkezinde kimin için ne elde etmeyi amaçlıyor? Konuklarımız Avukat Dr. Fevzi Özlüer ve Avukat Ecevit Alkan ile bu soruyu ele alıyoruz.
-
Kültürel Miras ve Koruma'da "Postane: Bir Bina Arkeolojisi" kitabının yazarları Liana Kuyumcuyan ve Murat Tülek'le, Postane Galata girişimini, binanın tarihini ve yıllar içinde üstlendiği kültürel anlamları konuşuyoruz.
-
Validebağ Korusu'ndan iyi haberler var; Ağustos ayı içinde Üsküdar Belediyesi’nin koru için bir Ekosistem Yönetim Planı hazırlığı içinde olduğu duyuldu. Haberin iyi yanı, koru için bir yönetim planı hazırlanması kadar belediye yönetiminin diğer yöneticilere de örnek teşkil edecek biçimde işin başından itibaren 27 yıldır koruyu sahiplenmiş, korumak için çalışmış olan sivil toplum temsilcileri ile birlikte hareket ederek, onlara danışarak, bugüne dek yaptıkları çalışmalarını dikkate alarak planı onlarla beraber üretmek üzere yola çıkmış olmaları. Konuklarımız başından beri birer Validebağ Gönüllüsü olan Arif Belgin ve Neşe Şahna ile planın hazırlık sürecinde nasıl yer aldıklarını, önceki dönemlerde karşı karşıya gelmek zorunda kaldıkları Üsküdar Belediyesi ile ilk defa kurulan iş birliği deneyiminin nasıl bir şey olduğunu konuşuyoruz.
-
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2023’ten itibaren 'Yüzyılın Arkeolojisi', 'Arkeolojinin Altın Çağı' gibi sloganlarla tanıttığı 'Geleceğe Miras' projesini konuğumuz arkeolog Nezih Başgelen ile konuşuyoruz. 'Türk arkeolojisinde 60 yılda yapılanlara eş değer iş önümüzdeki dört yılda yapılacak!' hedefiyle harekete geçtiğini söyleyen Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın odağında turizm gelirini attırmak var. Bu politikanın Türkiye’deki arkeolojik araştırmalar ve arkeolojik varlıkların yönetimi konusunda çok önemli etkileri olacağı açık. Geleceğe Miras projesinin Türkiye’de arkeolojik çalışmalar ve arkeoloji bilim disiplini üzerinde nasıl bir etkisi olacağını, bu proje ile neyi geleceğe bırakıyoruz sorularını cevaplamaya çalışıyoruz.
-
İstanbul Adaları'ndan bir grup Adalı ve STK, Marmara Denizi ve Adalar Özel Çevre Koruma Bölgesi Kararı’ndaki idari tutarsızlıklara, bilimsel araştırma eksikliklerine ve Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen alanın sınırları ve kapsamının işlemin amacına uygun olarak belirlenmediğine, Adaların kara kısımlarının da bu kapsama hangi nitelikleri nedeniyle dahil edildiklerinin açıklanmamış olmasına işaret ederek kararın iptali istemiyle dava açmıştı. Dava gerekçesinde bir çok başlık var ve davacıların avukatı Pervin Çelik ile davanın sonucunu konuşuyoruz ve odağımızda Adaların ÖÇKB kapsamına alınmış olmasına ilişkin Danıştay 4. Dairesi’nin kısmi iptal kararı var.
-
Karar vericilere soruyoruz: Deprem riskine karşı kültürel değer taşıyan yapıların güçlendirilerek korunmaları alternatifi neden değerlendirilmiyor. Konuğumuz Koray Güler ile REXX Sineması’nın İstanbul kültür ve mimari tasarım tarihi içindeki yerini ve önemini ve Koruma Kurulu’nun vermiş olduğu korunması gerekli kültür varlığı olarak tesciline gerek olmadığı kararını ele alıyoruz. REXX Sineması gibi İstanbul’un kültür hayatına damgasını vurmuş bir varlığın nasıl olup da koruma altına alınmadığını, neden tam tersine yıkım kararı alındığını değerlendiriyoruz.
-
Konuklarımız İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Doç. Dr. Yıldız Salman ve Yıldız Teknik Üniversitesi'nden Doç. Dr. Ebru Omay Polat ile ile deprem riski nedeniyle yıkılmak istenen Ataköy I. kısımda yer alan F Blok vakasını ve İstanbul’un modern mimari mirasının önemli örneklerinden Ataköy toplu konutlarının bu şekilde nasıl kaybedileceğini, tam tersine yıkmadan neden ve nasıl korunmaları gerektiğini konuşuyoruz.
-
Konuğumuz İstanbul Kent Savunması’ndan Deniz Özgür ile 2022 yılı boyunca Kabataş’taki “Transfer Merkezi” projesinin gidişatına ilişkin İBB yönetimine yönelttikleri bilgilendirilme, şeffaflık ve katılım taleplerini konuşuyor ve bugün gelinmiş noktada ortaya çıkan yapı ve çevre düzenlemesi hakkında görüşlerinin neler olduğunu konuşuyoruz.
-
Madencilik faaliyetleri nedeniyle geleneksel tarım kaynaklarını ve yaşam imkanlarını sürdürme imkanını hızla kaybeden Latmos bölgesi kırsal alanına, köylere odaklanırken, konuklarımız Latmos Platformu kurucularından Dr. Varol Aydın ve aile kökleri bu bölgede olan araştırmacı Berk Kurt ile arkeolojik, jeolojik, ekolojik değerlerin yanı sıra geleneksel tarım teraslarında sürdürülen üretim, arıcılık, balcılık, zeytincilik, çam fıstığı üretimi gibi geleneksel tarımsal üretim faaliyetlerinin ve kırsal kültürün madenciliğin yarattığı tehdit karşısında nasıl korunabileceğini ve Latmos Platformun'un bu yöndeki çabalarını konuşuyoruz.
-
Nihayet inşası büyük ölçüde tamamlanan İstanbul Kabataş Transfer Merkezi binasını ve çevre düzenlemesini mimar Arman Akdoğan’dan dinliyoruz. Arman Akdoğan’a yeni İBB yönetimi tarafından nasıl bir program verildi, Kadir Topbaş döneminde başlatılan bu Transfer Merkezi projesi ile nihai projenin farkları neler?
-
Kabataş Transfer Merkezi'nin yeni İBB yönetimi tarafından ele alındığı sürecin başında katılımcı planlama yaklaşımı benimsenmiş ve farklı paydaşların ve mahallelilerin, İstanbulluların talep ve beklentilerinin değerlendirmeye alındığı kapsamlı bir katılım çalışması Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü yürütücülüğünde gerçekleştirilmişti. Ancak, bugün ortaya çıkan yapı ve yakın çevresinin alan düzenlemesine bakıldığında, sanki bu katılım süreci hiç yaşanmamış gibi. Bu çalışmanın yürütücülerinden Dr. İdil Akyol ile süreci konuşuyoruz.
-
Konuğumuz Prof. Haluk Gerçek ile Adalar gibi kültürel ve doğal değerleri bakımından korunması gereken özel bir yerde toplu ulaşım kararlarının koruma öncelikli olması nasıl sağlanabilir, kentin herhangi bir yerinden uygulamaya sokulacak türden standart toplu ulaşım çözümleri yerine Adalar'a özgü koruma odaklı toplu ulaşım düzenlemesi yapılamaz mı sorularını ele alıyoruz.
-
Konuğumuz Hatay Şehir Plancıları Odası Başkanı Serkan Koç ile uzun zamandır beklenen ve askıya çıkmış olan Antakya Tarihi Kent Merkezi koruma planlarını konuşuyoruz ve kendisine deprem ve ardından gelen hafriyat temizliği çalışmaları ertesinde, artık sokak izlerinin okunamadığı tanımsız boş bir alan haline dönüşmüş olan böylesine tarihi kimlikli bir yerin planlamasının nasıl yapıldığını ve nasıl uygulanabileceğini soruyoruz.
- Visa fler